MEYRALEM Haber Sitesi

Sayfa Adresi : https://www.meyralemhaber.com/haber-detay/3096_murat-ulker-den-rusvet-aciklamasi-hakkinizi-almak-

GÜNDEM

Tümü

Murat Ülker’den 'rüşvet' açıklaması: Hakkınızı almak için bile rüşvet vermek gerekebiliyor

(1 Gün, 4 Saat önce) 60 İzlenme 0 Yorum
Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar’ın sosyal medyada başlattığı “rüşvet” konulu tartışmaya iş insanı Murat Ülker de katıldı. Ülker, rüşvetin yalnızca haksız kazanç için değil, artık bazı durumlarda kişilerin yasal haklarını elde etmek için de gündeme gelebildiğini ifade etti.

Türkiye’de kamu etiği, bürokratik süreçler ve yolsuzluk ekseninde yürüyen tartışmalara, iş dünyasının önemli bir temsilcisinden çarpıcı bir katkı geldi. İş insanı Murat Ülker, sosyal medya platformu LinkedIn’de yaptığı paylaşımla, rüşvetin geldiği noktaya ilişkin kaygılarını dile getirdi.

Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, sosyal medya platformu LinkedIn üzerinden şair ve yazar Hilmi Yavuz’un rüşvetle ilgili yazısını paylaşarak, bu konuda bir tartışma başlattı. Sidar’ın paylaşımına iş insanı Murat Ülker yorum yaparak görüşlerini paylaştı.

Murat Ülker, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

“Sevgili Kaan Sidar, rüşvet malum çift taraflıdır. Hakkı olmayan bir şeyi elde etmek için alınır, verilir. Fakat artık karşılaştığımız durum daha da fecidir. Zira hakkınız olanı elde etmek için de artık rüşvet yani haraç vermekle olabiliyor derler. Çaresi de bilinir amma...”

Hilmi Yavuz’un yazısında, rüşvetin tarihsel arka planı ve kültürel yansımaları ele alınıyor. Yavuz, yazısında rüşveti “çaresi bulunamamış bir illet” olarak tanımlıyor. Yazıda Prof. Dr. Ahmet Mumcu’nun “Osmanlı Devleti’nde Rüşvet” adlı eserinden alıntılar yapılıyor ve Osmanlı döneminde rüşvetin yönetim kademelerine kadar uzanan bir yapı haline geldiği aktarılıyor.

Yazıda ayrıca, Fuzulî’nin “Selam verdim, rüşvet değildür deyu almadılar” dizesine ve rüşvetin zamanla devlet yönetiminde olağan bir unsur olarak kabul edilmeye başlanmasına da değiniliyor.

 

whatsapp-gorsel-2025-04-18-saat-11-45-49-2e01390f.jpg

İşte, Kaan Sidar'ın o yazısı:

"Hilmi Yavuz Hocamızın tedavisi henüz keşfedilmemiş bir illet olan Rüşvet ile ilgili yazısını sizlerle paylaşıyorum.
Rüşvet hastalığına asırlardır çare bulunamadı. Aşıymış, antibiyotikmiş hepsi nafile. Ancak Rüşvet virüsüne karşı bağışıklığı olanlar da var. Bunlar dünya malına kıymet vermeyen, namus ehli, sağlam karakterli kişiler.

"Haydi herkesin bildiğinden başlayayım: Fuzulî’nin ‘Selam verdim, rüşvet değildür deyu almadılar’ dizesi ile! Her yeni rüşvet haberiyle ilk hatırladığımıs söz bu! Bir de ‘Rüşvetin belgesi mi olur?

Rüşvet, bir illet! Bu illetin de bir tarihi var. Prof.Dr. Ahmet Mumcu ‘Osmanlı Devletinde Rüşvet’ adlı çalışmasında rüşvet’in ‘devletleşme aşamasına gelen bütün toplumlarda görül[düğünü]’ bildiriyor. Mumcu, kitabın 2005 yılında yayımlanan 3.baskısına yazdığı önsözde ‘rüşvet suçunun önlenmesi[nin] olanaksız derecede zor’ olduğunu, ama önlenemese de tehlike derecesinin azaltılabileceğini, ama ‘Türkiye’de bu azaltmayı sağlayacak ekonomik,ahlakî ve toplumsal önlemlerin alınması[nın], giderek bozulan değerler sistemi nedeniyle yerine getirilmesi[nin] son derece zor bir iş’ olduğunu da belirtiyor. Gerçekten de öyle! Nitekim, Mumcu’nun temas ettiği ‘değerler sistemi’ Müslüman Türk toplumunun İslamî ahlak değerleridir. Bu değerler sisteminin çoktan çökmüş olduğunu ve bunun özellikle İslamî hassasiyetleri olan iktidarlar eliyle onarılmak ve tahkim edilmek ihtiyacının hissedilmediğini müşahede etmek, fevkalâde esef vericidir.
Ama öyle görünüyor ki, bu illete, eski deyişle dûçâr olanlar, maalesef devletin başında olan insanlar arasından çıkıyor: Örnek, Kanunî Sultan Süleyman’ın damadı ve vezir-i âzamı Rüstem Paşa’dır. Prof. Mumcu Rüstem Paşa’nın ‘Devlette memurluk satımı yolunu açtığı[nı] ve rüşvetçi yöneticinin ilk önemli temsilcisi olduğu[nu]’ bildiriyor. Devlette vezir-i âzamlık seviyesinde rüşvetçiliğin soy kütüğünde, en tepedeki adam: Kanunî’nin damadı ‘kehle-i ikbal’ Rüstem Paşa…

Mumcu bu konuda şöyle diyor: ‘Gerçekten de belgeler de bu Devlet adamının türlü yolsuzluklarını, bu arada rüşvet alarak pek çok makamlara tâyinler yaptığını, zimmetine para geçirdiğini gösterir.’ Yine Mumcu’nun belirttiğine göre, Kanunî Sultan Süleyman’ın son devirlerinde rüşvet, Devlet mekanizmasının hemen hemen her koluna hâkim olmuştur. Dahası, rüşvetçilik ‘dürüst bir yönetimle eş tutulmuş, ‘zira çeşitli sebepler artık rüşveti Devlet yönetiminin zorunlu bir parçası haline getirmiştir’. Rüşvetin, norm haline gelmesi! Gazi Giray bu durumu şu dizelerle dile getirir:

Ehl-i İslâm illerin küffar garet eyledi
Ey hûdâ nâ-teresler siz rüşvet alın oturun …

Avusturya İmparatoru Ferdinand’ın elçisi olarak İstanbul’a gönderilen Ogier Ghiselin de Busbeck, 1939 yılında Hüseyin Cahit Yalçın tarafından Türkçeye çevrilen ‘Türk Mektupları’nda Avusturya ile barış antlaşması imzalanması konusunda rüşvet teklif ettiğini, Paşa’nın da bunu kabul ettiğini bildiriyor. "

 


YORUMLAR

Yorum Yaz
Bu habere daha önce yorum yapan olmadı.
Şimdi ilk yorumu sen yaz.!
ARŞİV
GAZETE MANŞETLERİ
KARİKATÜR KÖŞESİ
ANKETLER
Aydın Büyükşehir Belediyesinin Çalışmalarından Memnun musunuz?
Bu ankete toplam 23 kişi katıldı.