Çin’de düşen doğum oranları ve evlenme sayısındaki dramatik düşüş sonrası hükümet adımlar atarken, bazı özel işverenler işçilere üzerlerine düşeni yapmaları konusunda uyarıyor. Bazı iş yerleri çalışanlarını evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya zorlamaya başladı.
The New York Times'ın haberine göre, Çinli kimya şirketi Shandong Shuntian, çalışanlarına gönderdiği bir bildiride 30 Eylül’e kadar evlenmeyenlerin işten çıkarılacağını duyurdu.
ŞİRKETİN GÖNDERİSİ SOSYAL MEDYADA BİR ANDA YAYILDI
Bekar veya boşanmış 28-58 yaş arası tüm çalışanları kapsayan bu karar, sosyal medyada hızla yayılarak büyük tepki topladı. Bildiride, çalışanlara 30 Eylül'e kadar aile kurmaları talimatını verildi.
Gönderide, "Üç çeyrek içinde evlenip çocuk sahibi olamazsanız şirket iş sözleşmenizi feshedecektir" denildi. Şirket, “Ülkenin çağrısına cevap vermemek, evlenip çocuk sahibi olmamak sadakatsizliktir” ifadelerini kullandı.
ŞİRKETİN TALEBİ BÜYÜK TEPKİ TOPLADI
Tepkiler büyüyünce şirket geri adım attı ve yerel yönetim tarafından “düzeltme” sürecine alındı. Ancak hükümetin doğum oranlarını artırma baskısı, bu tür uygulamaların arkasındaki ana motivasyon olarak görülüyor.
ÇİN’İN NÜFUSU 3 YILDIR DÜŞÜYOR
Çin’de geçen yıl sadece 6,1 milyon çift evlendi, bu rakam bir önceki yıla göre yüzde 20’lik bir düşüş ve 1986’dan bu yana en düşük seviye. Çin nüfusu üst üste 3 yıldır azalıyor. Yetkililer bu eğilimleri tersine çevirmeye çalışıyor. Yetkililer, hamile kalmayı planlayıp planlamadıklarını sormak için kadınları evlerinde ziyaret ettiler; hamileliğin kadınları daha akıllı yapabileceğini iddia eden propagandalar yayınladılar; ve işyerleri de dahil olmak üzere "doğurganlığa uygun bir sosyal atmosfer" yaratılması çağrısında bulundular.
SÜPER MARKET ZİNCİRİ DE 'NİŞANDA HEDİYE ALMAYIN' ÇAĞRISI YAPMIŞTI
Shandong Shuntian, Çin'in düşen evlilik ve doğum oranlarına ilişkin artan endişeler arasında çalışanlarının kişisel hayatlarını dikte etmeye çalışan ilk şirket değil. Haftalar önce, popüler bir süpermarket zinciri, düğünlerin maliyetini düşürmek için çalışanlarına nişan hediyesi istememelerini söylemişti. Pangdonglai adlı bir süpermarket zinciri de çalışanlarına nişan hediyesi almamaları ve düğün davetli sayısını 5 masa ile sınırlandırmaları talimatı verdi. Kurallara uymayanlar, temel haklarını koruyacak ama ek izin ve avantajlardan yararlanamayacak.
Her iki bildirim de insanların ilk etapta aile kurmayı reddetmelerinin birçok nedeni nedeniyle yaygın olarak eleştirildi. Çocuk sahibi olmanın ekonomik maliyetinin yanı sıra, birçok genç Çinli kişisel özerklik arzusundan bahsediyor. Ailelerinin hayatlarını yönlendirmesi gerektiği geleneksel fikrini reddediyorlar ve işverenlerinin söz sahibi olmasına kesinlikle meyilli değiller.
ÖZEL HAYATA MÜDAHALE OLARAK DEĞERLENDİRİLİYOR
Bu tür kararlar sosyal medyada “özel hayata müdahale” olarak görülüp tepki çekerken, Çin’in resmi yayın organı People’s Daily, uygulamaları “medeniyet teşviki” olarak savundu. Yönetim, doğrudan baskıdan kaçınarak sosyal normlar üzerinden doğum oranlarını artırmayı hedefliyor.
KAMU ÇALIŞANLARINDAN 3 ÇOCUK POLİTİKASINI UYGULAMALARI İSTENDİ
Uzmanlara göre, bu tür şirket baskıları devletin dolaylı nüfuzunun bir parçası. Öte yandan, devletin kendi çalışanlarına da benzer baskılar yapabileceğine dair işaretler var. Quanzhou kentinde geçen yıl sızdırılan bir taslak belgede, kamu çalışanlarının “üç çocuk politikasını öncü olarak uygulaması” istenmişti. Çin’de doğum oranını artırma stratejisi, toplum baskısı ve işyerinde dayatma gibi yöntemlerle yeni bir boyuta taşınıyor.